Prijevod od "yapacağımı bilemedim" na Hrvatski


Kako koristiti "yapacağımı bilemedim" u rečenici:

Ne yapacağımı bilemedim, astronotların biraz tuhaf olduklarını biliyordum, ama yakıt deposuna dalacağını hiç sanmıyordum.
Nisam znao što da mislim o tome. Astronauti bi trebali... biti mentalno stabilni. U tom trenutku protrči tip... i skoči u moj tank sa gorivom.
Ne yapacağımı bilemedim ve onu buraya getirdim.
Nisam znao što bih pa sam ga doveo ovamo.
Wade, ben Jerry, ne yapacağımı bilemedim.
Wade, ovdje Jerry. Ne znam što da radim.
Seni bugün gördükten sonra, ne yapacağımı bilemedim.
Nakon što sam te vidjela danas, nisam znala što bih.
Ne yapacağımı bilemedim ama onu yanında eroin ile gördüğümde hiçbir şeyin değişmediğini anladım.
Nisam znala šta da radim, ali.. Kad sam ga vidjela sa heroinom znala sam da se ništa nije promjenilo.
Al, 20 bin dolara kadar çıktığında... ne yapacağımı bilemedim.
Skoro sam se onesvijestio... Kad je došao do 20 000 $.
Okulda sarılmalar filan başlayınca ne yapacağımı bilemedim.
Nisam znao što da radim kad sam te vidio u školi.
Ne yapacağımı bilemedim, ben de avukatımı aradım ve ona bildirip bildirmeme konusundaki tavsiyesini sordum.
Nisam znala što da učinim, pa sam nazvala svog odvjetnika i pitala sam ga za savjet da li da to prijavim ili ne.
Tuvalete gittim ve kahverengimsi bir sıvı geldi, ne yapacağımı bilemedim.
Otišla sam u kupaonicu, i bila je smeđa mrlja iz znaš-već-otkuda.
Onu evden kovduktan sonra öyle korktum ki, ne yapacağımı bilemedim.
Kad sam ga izbacila, tako sam se uplašila, nisam znala što cu.
Buraya geldiğimi öğrendiğinde çok kızacak fakat başka ne yapacağımı bilemedim.
Bit će tako ljut kada sazna da sam došla ovamo, ali... nisam znala što drugo da napravim.
Ne yapacağımı bilemedim, ya da istemedim.
Ne poznajem ga i ne želim.
Ne yapacağımı bilemedim, panikledim ve elime bir çatal geçirdim ve yüzüne sapladım!
Nisam znao šta da radim, tako da sam se uspaničio i zgrabio viljušku sa police... i izbo sam je u lice!
Üzgünüm bayan Khan, Ne yapacağımı bilemedim.
Oprostite gospođo Khan, nisam znao što da radim.
Ama sen hastalığını öğrendikten sonra ne yapacağımı bilemedim.
I kada si se razbolio, nisam znala što učiniti.
Ne yapacağımı bilemedim ama sonra daha fazla dayanamadım ve dışarı çıktım.
Tako sam ostala u škripcu i onda je sve to postalo previše i tada sam izašla.
Onlarla başka ne yapacağımı bilemedim o yüzden ben de buraya getirdim.
Nisam znao što drugo da uradim sa njima, pa sam ih ostavio ovdje.
Lucas'a yardım etmemeliydim, ama ne yapacağımı bilemedim.
Nisam smjela pomoći Lucasu, ali nisam znala što drugo uraditi.
Gittin ve ben ne yapacağımı bilemedim!
Otišao si i nisam znala što ću!
Seni arıyorum çünkü başka ne yapacağımı bilemedim çünkü...
Zovem jer ne znam što da drugo uradim jer...
Akciğerini başarıyla aldıktan sonra vücudunu ne yapacağımı bilemedim.
Nisam znala što učiniti s njenim tijelom nakon što sam uspješno odstranila pluća.
Burayı kiraladım ve paraları buraya getirmeye başladım çünkü başka ne yapacağımı bilemedim.
Iznajmila sam ovu garažu i počela ga dovoziti ovdje zato što nisam znala što drugo.
Tek başıma başka ne yapacağımı bilemedim.
Ne znam više što da radim sa sobom.
Bende çok fazla vardı, ne yapacağımı bilemedim.
Imam previše, pa nisam znao šta da radim s njima.
Seni aramak dışında ne yapacağımı bilemedim.
Nisam znao što učiniti, osim da te pozovem.
Arkadaş gibi olmuştuk ve ne yapacağımı bilemedim.
Nekako smo postale dobre, i nisam... nisam znala što da radim.
Ne yapacağımı bilemedim ve hemen Samir'i arayıp buraya gelmesini istedim.
Pa sam nazvala Samira bez da me vidi i zamolila ga da dođe.
Sana sormak istemezdim ama başka ne yapacağımı bilemedim.
Nisam te htjela pitati, ali ne znam što drugo da radim.
Doğruyu söylemem gerekirdi ama nasıl yapacağımı bilemedim.
Trebala sam ti reći istinu. Samo nisam znala kako.
Bir sürü öneri var, ne yapacağımı bilemedim.
Toliko prijedloga. Ne znam što bih.
Aniden aklı karışmaya başladı, nerede olduğunu bilmiyordu bende ne yapacağımı bilemedim.
Ona nije znala gdje je. A ja nisam znala što napraviti.
Veda etmek istedim ama nasıl yapacağımı bilemedim.
Htjela sam se pozdraviti, ali nisam znala kako.
Sonra Rachel'la birlikte çıkageldi ne yapacağımı bilemedim.
Tad se pojavio s Rachel, a ja nisam znala što učiniti.
Afyonu hiç sevmezdi, biliyorsun fakat başka ne yapacağımı bilemedim.
Znaš da ne podnosi laudanum... ali ne znam što bi drugo.
Uzun bir zaman önce söylemem lazımdı ama nasıl yapacağımı bilemedim.
Trebao sam ti davno to reći, ali nisam znao kako.
Louis seni görmeye geldi ve ne yapacağımı bilemedim.
Louis te je tražio, i ja nisam znala što da radim.
Ne yapacağımı bilemedim ve hemen oradan ayrıldık.
Nisam znala što učiniti, tako da smo upravo napustili.
Özür dilerim, yapmamam gerekirdi ama ne yapacağımı bilemedim.
Tako mi je žao. Znam da to nisam trebala učiniti, ali nisam znala što da radim.
Kimi arayacağımı ya da ne yapacağımı bilemedim.
Nisam znala koga da zovem ili što da učinim.
O herkesi korurken ne yapacağımı bilemedim.
Sve je zaštitila, a ja nisam imao pojma što da učinim.
Kendimi yapayalnız buldum ve ne yapacağımı bilemedim.
Našao sam se sam, i nisam znao što da radim.
Ne yapacağımı bilemedim. Her zaman ne yapıyorsam onu yaptım, makalemi yazdım ve hayat devam etti.
Nisam znao što činiti, tako da sam učinio ono što radim, napisao priču i nastavio dalje.
3.0467920303345s

Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!

Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?